Beşiktaş ‘ın Premier Lig ekibi Wolverhampton’dan yeni transferi Romain Saiss önemli açıklamalarda bulundu. 32 yaşındaki tecrübeli stoper, “Elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Taraftarımız her maç savaşacağımızdan emin olabilir. Burayı daha da büyütmeye geldim. Şampiyonluk hedeflerine ulaşacağımız konusunda inancım tam. Başka ülkelerden daha iyi teklifler geldi. Yerimde bir başkası olsa onları değerlendirebilirdi. Ben tutkuyu seçtim. Para hiçbir zaman önceliğim değildi. Çok doğru bir tercihte bulunduğumu düşünüyorum.” dedi.
İşte Sabah Gazetesi’ne konuşan tecrübeli stoperin röportajı:
Öncelikle taraftarlara ne mesaj vermek istersin?
“Elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Onları gururlu hissettirmeyi hedefliyorum. Finalde tabii ki en önemli şey sonuçtur. Her maç savaşacağımızdan emin olabilirler. İnanıyorum ki şampiyonluk hedeflerimize ulaşacağız. Burayı daha da büyütmeye geldim.”
“VODAFONE PARK’TAKİ İLK MAÇ İÇİN SABIRSIZIM”
Beşiktaş dışında teklifler aldın mı? Futbola bakışında para ne kadar önemli?
“Başka ülkelerden daha iyi teklifler yapıldı. Belki bir başkası olsa yüzde 95 değerlendirirdi. Çok fazla sebep var ama birinci sebep tutku olabilir, para hiçbir zaman önceliğim değil. Hâlâ başaracak çok şeyim var. Dünya Kupası oynayacağım, milli takımın kaptanıyım. Avrupa’da kalmayı bu yüzden çok istedim. Arap Yarımadası’ndan ilgilenenler vardı ama rekabete tutunmak için en iyi tercihi yaptım.”
Wolverhampton ile 2019’da Avrupa Ligi’nde Beşiktaş’a rakip olduğun maçla ilgili anıların var mı?
“O gün stat tam dolu olmasa da atmosfer hissediliyordu. Takım içerisinde arkadaşlarımızla, ‘Stat dolu olmadan atmosfer bu kadar etkileyiciyse, tam kapasite dolsa nasıl olurdu?’ diye konuşmuştuk. Bu yüzden Vodafone Park’ta ilk maçıma çıkmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Formaya 90 dakika sadık kalacaksın!”
Saiss, saha içinde ve dışında kendisini nasıl tanımlar?
“Saha dışında basit bir insanım. Ailemle, eşimle, çocuklarımla vakit geçirmeyi tercih ediyorum çünkü benim için çok önemliler. Saha içerisinde daha farklı bir karakterim. Kaybetmeyi hiç sevmiyorum, hatta nefret ediyorum. Bir futbolcu sahada her şeyini vermelidir. Kimseyi aldatamaz, kandıramazsın. Kötü paslar, şutlar bunlar futbolun içerisinde var ama mücadele etmemek yok. Futbolcu her şeyini vermelidir. Bu konu teknikle ya da kapasite ile anlatılamaz. Giydiğin formaya 90 dakika sadık kalmayla alakalı bir konu. Antrenman olsun, maç olsun yüzde yüzümü vermem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü savaşmadan hiç kimse sana kendi elleriyle bir şey vermeyecektir.”
“EŞİM, ÇOCUKLARIM VE BEN İSTANBUL’U ÇOK SEVDİK”
İstanbul’u nasıl buldun?
“Buraya tek başıma değil ailemle geldim. İmzaya geldiğimde İstanbul’da birkaç gün geçirme fırsatım oldu. Eşim ve çocuklarım şehri gerçekten çok sevdi, ben de sevdim. Hepimiz İstanbul’da bulunmaktan dolayı mutlu olduk ve doğru kararı verdiğimizi düşündük. Boğaz başlı başına etkileyici ve güzel. Daha çok vakit geçirip, daha fazla gezerek şehri tanımak istiyoruz.”
“BEŞİKTAŞ AVRUPA’DA POPÜLER!”
Beşiktaş’a gelişinde ne etkili oldu?
“Beşiktaş, Avrupa’da da popüler ve Türkiye’nin en büyük kulübü. Böyle bir kulüpte oynamayı her futbolcu ister. Ghezzal çok eski arkadaşım. Onunla konuştum. İngiltere’de geçirdiğim 6 yıldan sonra İstanbul ve İngiltere farklı yerler olduğu için soru işaretlerim vardı. Ancak Faycal Fajr, El Kaabi ve Fransa’daki Türk arkadaşlarım bana “Türkiye’ye bir kez gidersen çok seversin” dedi. Hocayla konuşmam da çok verimliydi. İnsanların bana verdiği değeri hissettim ve bu projenin bir parçası olmak istedim.”
“3 YIL ÖNCE DOĞRU ZAMAN DEĞİLDİ”
Beşiktaş daha önce de seni transfer etmek istemişti. Neden olmadı?
“Üç sezon öncesinde durum daha farklıydı. Sözleşmem devam ediyordu. O zaman doğru an, doğru zaman değildi. Kulübümde iyi bir konumdaydım, Premier Lig’deydim ve keyfim yerindeydi. Beşiktaş ile ilgili olumlu fikirlerim hep zihnimde vardı. Şimdi buradayım, siyah-beyazlı formayı giyiyorum ve bundan dolayı çok memnunum.”