GABRİEL JESUS
Dünya Kupası’nı en çok kazanan ülke konumundaki Brezilya’nın (5) yıldızı çok ikonik bir hikayeye sahip… 2014’te ülkesi Dünya Kupası’na ev sahipliği yaparken, Jesus o dönem turnuva için kaldırım boyuyordu. 2017’de Palmeiras’tan, Manchester City’e transfer oldu, bir sonraki Dünya Kupası’nda yani 2018’de ise Sambacılar’ın en büyük kozlarından biri olarak sahadaydı!
5 yıl City forması giyen 25 yaşındaki oyuncu yeni sezon öncesinde Arsenal’e transfer oldu. Topçular, City’de 95 gol, 46 asist yapan Sambacı için tam 52.2 milyon Euro ödedi. Jesus da yeni takımına şimdiden ısındı, hazırlık maçlarında siftah yaptı, hazır bir şekilde yeni sezonu bekliyor.
JAMİE VARDY
İngiltere’nin alt liglerinde futbol oynayan Vardy de 2008-2009 yıllarına kadar bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Aslında futbolu hobi olarak oynuyordu desek yanılmış olmayız. Ancak yıldız oyuncunun o hobisi 2012’de ona bambaşka bir şans, bambaşka bir hayat sundu. Championship ekibi Leicester City 1.24 milyon Euro karşılığında tam 25 yaşındayken İngiliz forveti kadrosuna kattı.
Vardy’li Leicester 2014’te dünyanın en iyi ligi olarak kabul edilen Premier Lig’e çıktı, sadece bir yıl sonra da 2015-16 sezonunda peri masalını yazıp, rüya gibi bir şampiyonluk yaşadı. Vardy o sezon 24 gol, 5 asistlik performansıyla kariyer sezonunu yaşadı ve adını tarihe yazdırdı. Şu anda 35 yaşında olan yıldız oyuncu o şampiyonluk sonrasında sayısız teklif almasına rağmen yuvasını bırakmadı. Hâlâ Leicester City’nin başarısı için ter döküyor.
LUKA MODRİC
Bosna savaşı sırasında küçücük bir çocuktu… Dedesi, Sırp isyancılar tarafından gözleri önünde öldürüldü, o da 6 yaşında minicik bir çocukken mülteci olmak zorunda kaldı, bombardımanda yakınlarını, evini kaybetti. Her çocuk gibi parklarda, yeşilliklerde futbol oynayamadı, kaldığı pansiyonun önünde mayınlı bölgelerde futbola olan aşkı doğdu. Dönemin Zadar kulübünün başkanı, o pansiyonun otoparkında keşfetti onu, sonrasında da başladı futbol macerası…
Savaş şartları nedeniyle çok zayıftı, utangaç ve içine kapanıktı ama futbol zekası onu arkadaşlarına bağlıyordu. Zadar’dan sonra ülkesinin en büyük kulüplerinden Dinamo Zagreb’e transfer oldu, bir dönem Bosna’ya Mostar’a kiralık gitti, 2008’de Tottenham’a imza attı. ‘Prime Modric’, İngiltere’de ortaya çıktı, 2012’de 35 milyon Euro’ya Real Madrid’in yolunu tuttu. 10 yılda Real’de 5 Şampiyonlar Ligi zaferi, bir yılın oyuncusu ve sayısız başarı kazandı.
N’GOLO KANTE
Paris’e yakın küçük ve kalabalık bir banliyö bölgesi olan Rueil Malmaison’da büyüyen yıldız oyuncu çok küçük yaşta babasını kaybetti. Sorumluluk ve para kazanma bilinciyle büyüyen Kante çok uzun yıllar çöp toplayıcılık yaptı, annesi de senelerce temizlikçi olarak çalıştı. 1998’de Dünya Kupası’nı Fransa kazanırken, ülkede göçmenlerin de futbola katılımı artıyordu. O dönem turistlerin ülkeye gelmesiyle daha fazla para kazanan esasen Mali’li olan Kante evinin hemen yakınındaki futbol akademisine girdi.
Orada hemen dikkatleri çeken başarılı oyuncu Fransa alt lig ekiplerinden Boulonge’ye imza attı, ardından Caen’e, sonra da Leicester’a transfer olarak başarı merdivenlerini tırmandı. 2016’da ise 35.8 milyon Euro karşılığında Chelsea’ye katılan 31 yaşındaki ön libero, biri Şampiyonlar Ligi olmak üzere tam 6 kupa zaferi yaşadı. Şimdi de kendi mevkiisine dünyanın en iyilerinden ve ilk akla gelenlerinden…
ANGEL Dİ MARİA
O’nun da hayatı harika başlamadı. Ailesinin maddi durumu pek iyi değildi ancak futbola olan tutkusu vardı. Ailesinin krampon alacak gücü yoktu, kendisi çalıştı, çabaladı, hatta kömür madeninde dahi çalıştığı söylenir, harçlıklarıyla ilk kramponunu aldı. Bu emekler boşa gitmedi, ülkesinden Rosario Central’de profesyonel oldu, sadece 1 yıl sonra 8 milyon Euro’ya Benfica’ya transfer oldu.
Şöhrete kısa sürede ulaşan, madenlerden, yeşil sahalara uzanan hikayesinin daha başındaydı. 2010’da 33 milyon Euro’ya Real Madrid’e, 2014’te 75 milyon Euro’ya Manchester United’a, 2015’te de 63 milyon Euro’ya PSG’ye gitti. 7 yıllık PSG kariyeri sona eren Arjantinli süperstar 34 yaşında olmasına rağmen bir büyük imza daha attı, sezon başında Juventus’a katıldı. Kariyerinde sayısız kupa kazanan Di Maria için toplamda 179 milyon Euro bonservis ödendi ve şu anda Juve’den yıllık 13 milyon Euro maaş alıyor.
EDOUARD MENDY
7 yıl önce işssiz bir gençti, Fransa 3. Liginde Cherbourg’da yedek kaleciyken kulüp kendisiyle yola devam etmemişti. Tam da bu sırada futbolu bırakmayı düşünen Mendy’i kariyerine tutunduran bir sebep yaşandı. Kız arkadaşı hamilelik haberini aldı ancak paraları yoktu. Senegalli kaleci, Marsilya B’de şansını denedi ve bu şansı tuttu.
2016’da Reims’e transfer oldu, ilk etapta orada da yedek kaleciydi ancak sonrasında eldivenleri kaptı. Her geçen gün artan performansı 2019’da ona Reims kapılarını açtı. Sadece 4 yıl önce kulüpsüz, futbolu bırakma noktasına gelmiş Mendy için o dönem yaklaşık 8 milyon Euro ödenmişti. Ancak tecrübeli eldiven için bu da yeterli olmadı, sadece 1 sene sonra 24 milyon Euro’ya Chelsea’ye imza attı ve kazanılan Şampiyonlar Ligi zaferinde en iyi kaleci ödülünü aldı.
SADİO MANE
Senegal’de yokluk içinde büyüdü ancak yeteneklerinin de farkındaydı. Vizyonu geniş, hayalleri büyük bir çocuktu. Bir gün yıldız olup, ailesini, arkadaşlarını, tüm yakınlarını hatta ve hatta yaşadığı bölgedeki herkesi bu sefaletten kurtartmak istiyordu. Yaşadığı yeri terk etti, Fransa’ya yerleşti. 19 yaşında Metz’in B takımıyla sözleşme imzaladı.
Profesyonel olan Mane 6 ay sonra A takıma çıktı, 6 ay sonra da 4 milyon Euro’ya Salzburg’a gitti. 2014’te Southampton’a tam 23 milyon Euro bonservisle transfer oldu. Hızlıca kariyer basamaklarını çıkan Senegalli oyuncu 2016’da 41.2 milyon Euro’ya Liverpool’a katıldı. Burada Premier Lig’de gol krallığı yaşayan ve 1 Şampiyonlar Ligi, 1 de Premier Lig zaferini tadan Mane ayrıca 4 kupa daha kazanarak sezon başında Bayern Münih’e transfer oldu. Bavyera ekibinde de Mane için beklentiler çok yüksek.
Unutmadan şunu da söylemek lazım Mane neredeyse her yıl ülkesinde yokluk içinde yaşayan insanları rahatlatmak için Senegal’e ciddi yardımlar gönderiyor.
5 yıl City forması giyen 25 yaşındaki oyuncu yeni sezon öncesinde Arsenal’e transfer oldu. Topçular, City’de 95 gol, 46 asist yapan Sambacı için tam 52.2 milyon Euro ödedi. Jesus da yeni takımına şimdiden ısındı, hazırlık maçlarında siftah yaptı, hazır bir şekilde yeni sezonu bekliyor.
JAMİE VARDY
İngiltere’nin alt liglerinde futbol oynayan Vardy de 2008-2009 yıllarına kadar bir fabrikada işçi olarak çalışıyordu. Aslında futbolu hobi olarak oynuyordu desek yanılmış olmayız. Ancak yıldız oyuncunun o hobisi 2012’de ona bambaşka bir şans, bambaşka bir hayat sundu. Championship ekibi Leicester City 1.24 milyon Euro karşılığında tam 25 yaşındayken İngiliz forveti kadrosuna kattı.
Vardy’li Leicester 2014’te dünyanın en iyi ligi olarak kabul edilen Premier Lig’e çıktı, sadece bir yıl sonra da 2015-16 sezonunda peri masalını yazıp, rüya gibi bir şampiyonluk yaşadı. Vardy o sezon 24 gol, 5 asistlik performansıyla kariyer sezonunu yaşadı ve adını tarihe yazdırdı. Şu anda 35 yaşında olan yıldız oyuncu o şampiyonluk sonrasında sayısız teklif almasına rağmen yuvasını bırakmadı. Hâlâ Leicester City’nin başarısı için ter döküyor.
LUKA MODRİC
Bosna savaşı sırasında küçücük bir çocuktu… Dedesi, Sırp isyancılar tarafından gözleri önünde öldürüldü, o da 6 yaşında minicik bir çocukken mülteci olmak zorunda kaldı, bombardımanda yakınlarını, evini kaybetti. Her çocuk gibi parklarda, yeşilliklerde futbol oynayamadı, kaldığı pansiyonun önünde mayınlı bölgelerde futbola olan aşkı doğdu. Dönemin Zadar kulübünün başkanı, o pansiyonun otoparkında keşfetti onu, sonrasında da başladı futbol macerası…
Savaş şartları nedeniyle çok zayıftı, utangaç ve içine kapanıktı ama futbol zekası onu arkadaşlarına bağlıyordu. Zadar’dan sonra ülkesinin en büyük kulüplerinden Dinamo Zagreb’e transfer oldu, bir dönem Bosna’ya Mostar’a kiralık gitti, 2008’de Tottenham’a imza attı. ‘Prime Modric’, İngiltere’de ortaya çıktı, 2012’de 35 milyon Euro’ya Real Madrid’in yolunu tuttu. 10 yılda Real’de 5 Şampiyonlar Ligi zaferi, bir yılın oyuncusu ve sayısız başarı kazandı.
N’GOLO KANTE
Paris’e yakın küçük ve kalabalık bir banliyö bölgesi olan Rueil Malmaison’da büyüyen yıldız oyuncu çok küçük yaşta babasını kaybetti. Sorumluluk ve para kazanma bilinciyle büyüyen Kante çok uzun yıllar çöp toplayıcılık yaptı, annesi de senelerce temizlikçi olarak çalıştı. 1998’de Dünya Kupası’nı Fransa kazanırken, ülkede göçmenlerin de futbola katılımı artıyordu. O dönem turistlerin ülkeye gelmesiyle daha fazla para kazanan esasen Mali’li olan Kante evinin hemen yakınındaki futbol akademisine girdi.
Orada hemen dikkatleri çeken başarılı oyuncu Fransa alt lig ekiplerinden Boulonge’ye imza attı, ardından Caen’e, sonra da Leicester’a transfer olarak başarı merdivenlerini tırmandı. 2016’da ise 35.8 milyon Euro karşılığında Chelsea’ye katılan 31 yaşındaki ön libero, biri Şampiyonlar Ligi olmak üzere tam 6 kupa zaferi yaşadı. Şimdi de kendi mevkiisine dünyanın en iyilerinden ve ilk akla gelenlerinden…
ANGEL Dİ MARİA
O’nun da hayatı harika başlamadı. Ailesinin maddi durumu pek iyi değildi ancak futbola olan tutkusu vardı. Ailesinin krampon alacak gücü yoktu, kendisi çalıştı, çabaladı, hatta kömür madeninde dahi çalıştığı söylenir, harçlıklarıyla ilk kramponunu aldı. Bu emekler boşa gitmedi, ülkesinden Rosario Central’de profesyonel oldu, sadece 1 yıl sonra 8 milyon Euro’ya Benfica’ya transfer oldu.
Şöhrete kısa sürede ulaşan, madenlerden, yeşil sahalara uzanan hikayesinin daha başındaydı. 2010’da 33 milyon Euro’ya Real Madrid’e, 2014’te 75 milyon Euro’ya Manchester United’a, 2015’te de 63 milyon Euro’ya PSG’ye gitti. 7 yıllık PSG kariyeri sona eren Arjantinli süperstar 34 yaşında olmasına rağmen bir büyük imza daha attı, sezon başında Juventus’a katıldı. Kariyerinde sayısız kupa kazanan Di Maria için toplamda 179 milyon Euro bonservis ödendi ve şu anda Juve’den yıllık 13 milyon Euro maaş alıyor.
EDOUARD MENDY
7 yıl önce işssiz bir gençti, Fransa 3. Liginde Cherbourg’da yedek kaleciyken kulüp kendisiyle yola devam etmemişti. Tam da bu sırada futbolu bırakmayı düşünen Mendy’i kariyerine tutunduran bir sebep yaşandı. Kız arkadaşı hamilelik haberini aldı ancak paraları yoktu. Senegalli kaleci, Marsilya B’de şansını denedi ve bu şansı tuttu.
2016’da Reims’e transfer oldu, ilk etapta orada da yedek kaleciydi ancak sonrasında eldivenleri kaptı. Her geçen gün artan performansı 2019’da ona Reims kapılarını açtı. Sadece 4 yıl önce kulüpsüz, futbolu bırakma noktasına gelmiş Mendy için o dönem yaklaşık 8 milyon Euro ödenmişti. Ancak tecrübeli eldiven için bu da yeterli olmadı, sadece 1 sene sonra 24 milyon Euro’ya Chelsea’ye imza attı ve kazanılan Şampiyonlar Ligi zaferinde en iyi kaleci ödülünü aldı.
SADİO MANE
Senegal’de yokluk içinde büyüdü ancak yeteneklerinin de farkındaydı. Vizyonu geniş, hayalleri büyük bir çocuktu. Bir gün yıldız olup, ailesini, arkadaşlarını, tüm yakınlarını hatta ve hatta yaşadığı bölgedeki herkesi bu sefaletten kurtartmak istiyordu. Yaşadığı yeri terk etti, Fransa’ya yerleşti. 19 yaşında Metz’in B takımıyla sözleşme imzaladı.
Profesyonel olan Mane 6 ay sonra A takıma çıktı, 6 ay sonra da 4 milyon Euro’ya Salzburg’a gitti. 2014’te Southampton’a tam 23 milyon Euro bonservisle transfer oldu. Hızlıca kariyer basamaklarını çıkan Senegalli oyuncu 2016’da 41.2 milyon Euro’ya Liverpool’a katıldı. Burada Premier Lig’de gol krallığı yaşayan ve 1 Şampiyonlar Ligi, 1 de Premier Lig zaferini tadan Mane ayrıca 4 kupa daha kazanarak sezon başında Bayern Münih’e transfer oldu. Bavyera ekibinde de Mane için beklentiler çok yüksek.
Unutmadan şunu da söylemek lazım Mane neredeyse her yıl ülkesinde yokluk içinde yaşayan insanları rahatlatmak için Senegal’e ciddi yardımlar gönderiyor.