Milliyet Gazetesi yazarı Bilal Meşe bu haftaki köşesinde sezonun ilk haftasını masaya yatırırken, Türkiye Futbol Federasyonu’na Bundesliga’daki sistemin Süper Lig’de de uygulanmasını tavsiye etti. İşte o yazı…
‘ALMANYA FUTBOLDA BİR EKOL VE ÖRNEKTİR’
Birçok ülke futbolda özellikle Almanya’yı örnek alıyor, oradaki yenilikçi çalışmaları ülkelerine monte etmek adına kılı kırk yarıyorlar. İşin özeti Almanya futbolda bir ekoldür, örnektir… Almanya’da ligden düşen ve yukarı çıkan takımlarla ilgili bir uygulama var. Amaç, ligin kalitesini korumak. Hedef buysa ki öyle bize de oradaki uygulamayla ilgili bir iki kelam etmek düşer. Biz düşüncemizi ortaya koyarız, uygulaması tabi ki TFF’nin işidir, yapar veya yapmaz biz ona karışamayız!
‘BARAJ MAÇLARININ GALİBİ BUNDESLIGA’DA MÜCADELEDE EDİYOR’
Almanya’da son derece başarılı bir şekilde yıllardır uygulanan play-out sistemi birçok detayı da içinde barındırıyor. Bunu açacak olursak, Bundesliga’yı 16. sırada bitiren takım ile Bundesliga 2’yi yani bir alt ligi 3. sırada noktalayan ekip baraj maçlarına çıkıyor. Bu baraj maçlarının galibi bir sonraki sezon Bundesliga’da mücadele etme hakkı kazanıyor, kaybeden yoluna Bundesliga 2’den devam ediyor.
‘ÇOK AKILCI BİR UYGULAMA’
Almanya Futbol Federasyonu ve Bundesliga yönetimi bu uygulamayı ligin kalitesini korumak için yapıyor. Ligi 16. sırada bitiren takıma bir şans daha vererek, daha adaletli bir yöntem sağlanması amaçlanıyor. Çünkü 16. sırayı alan takımın Bundesliga kalitesinde olduğu düşünülüyor. Son olarak 2021-22 sezonunda da Bundesliga 16.’sı Hertha Berlin bu uygulama sayesinde ligde kalmayı başardı. Hertha Berlin, play-out’ta Bundesliga 2’de 3. olan Hamburg’la karşılaştı ve rakibini devirip en üst ligde kalmayı başardı. Tabi ki Bundesliga 2’de şampiyon ve 2. ekibin direkt yukarı çıktığını da anımsatalım. Valla çok akılcı bir uygulama. Biz yıllardır eleştirilerimizde ‘asansör’, ya da ‘misafir’ kelimelerini kullanırız sıkça. Zaten Süper Lig’e zar zor çıkıyorlar, bir bakmışsınız ki yeniden eski konumlarına dönüyorlar! Kişisel olarak Alman futbolunu beğenirim, fırsat buldukça da izlerim, acaba diyorum onların bu play-out sistemini biz de uygulasak, fena mı olur?
‘ÜMRANİYESPOR VE UÇAR’A ALKIŞ’
Süper Lig start aldı, ilk haftayı geride bıraktık… Biliyoruz bu oyunda başlangıçlar hep sıkıntılı olur, yol kazaları yaşanır! Demem o ki başlangıca ve alınan skorlara bakarak, takımları kantara çıkarmak, gelecek adına fazla iddialı bulunmak için ‘falcı’ olmak gerekir!
Yine de ligin ilk haftası bazı olumlu sinyaller ve özellikle yeni takımlarla ilgili ipuçları verdi bize. Örneğin Ümraniyespor tarihinde ilk kez Süper Lig’e çıktı, Fenerbahçe ’ye adeta kök söktürdü, korakor mücadele ortaya koydu. Zaten skor tabelasındaki rakamlar bunun en büyük kanıtıdır. Valla teknik direktör Recep Uçar’ı kutlamak gerekiyor, hak ediyor. Tabi ki bu maç, Fenerbahçe’yi zor bir sezonun beklediğini asla göstermez. Kadro derinliği çok iyi, tek eksik gördüğüm kadarıyla forvet. Başkan Ali Koç, ‘Bu skor bir yol kazasıdır’ dedi, haklı.
‘KAYSERİSPOR TAŞ GİBİ’
Örnek Beşiktaş – Kayserispor maçı… Düşünün rakibin transfer tahtası kapalı ama ortaya koyduğu futbola bakıyorsunuz ‘taş’ gibi! Kartal, Ghezzal’ın 90+6’da attığı klas golle üç puana kanat çırpabildi! Galatasaray , Antalya’da Gomis’in 90’daki golüyle üç puanı alıp, ipten dönerken, Antalyaspor rakibini elinden kaçırdı. Öyle 5-6 haftayı bir görelim, kimin ak, kimin kara olduğu hakkında fikir sahibi olur, ona göre ahkam keser, lige dair öngörülerimizi ortaya koyarız!
‘CENK TOSUN’A HİÇ YAKIŞMADI’
Bizler, yani yorumcular zamanla yarışırız, ‘maç bitti’, ‘yazı bitti’ misali! Bu trafiğin sebebi kuşkusuz TFF”nin maçları çok geç saatte oynatmasıdır. Yahuu arkadaş, tamam yayıncı kuruluş istiyor olabilir, neredeyse uzatmalarla birlikte o maç bir gün sonraya yansıyor, olabilir mi böyle şey!
TFF’nin sadece yayıncının isteklerine uymak gibi bir zorunluluğu olmasa gerek, kamuoyu, yazılı ve görsel medyayı bu işin neresine koyacağız, ilgililer gözlerini kulaklarını bu unsurlara kapayamaz!
Neyse bu işin bir yanı, asıl derdim Beşiktaş’ın golcülerinden Cenk Tosun kardeşimizin kritik dakikalarda çift sarıdan kızarmasıdır! Zaten attığın bir gol o da VAR’da güme gitti, 77’de oyuna giriyorsun, 90+3’te kızarıyorsun, olmadı kardeş, olmadı! Niye mi? Zaten takım pozisyon üretmek ve golü bulmakta dakikalarca zorlandı, Kartal’ın en yoğun baskıyı kurduğu anda çift sarıdan soyunma odalarına gidiyorsun! Şartlar ne olursa olsun sahada kalacaksın, sana da bu yakışır zaten!
Demem o ki tecrübenle, kalitenle o kart hiç ama hiç örtüşmedi, bilesin! Neyse ki Ghezzal o sihirli golü attı, hem Kartal’ı, hem teknik direktörü hem de seni kurtardı, güzel adam!