Galatasaray ‘ın Altay’dan transfer ettiği Kazımcan Karataş, kulüp televizyonuna konuştı. Uzun yıllar Sarı Kırmızılı ekipte forma giymek istediğini vurgulayan ve Galatasaray’la Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşamanın en büyük hayali olduğunu dile getiren Kazımcan, şu ifadeleri kullandı:
‘Ailemi gururlandıracağım için heyecanlıydım’
”Galatasaray formasıyla ilk defa bir yurt dışı kampı yaşadım. Galatasaray forması giyerek ailemi gururlandıracağım için heyecanlıydım. Takım arkadaşlarımla gün geçtikçe kaynaştık ve daha güzel bir ortam yakalandı. Mental ve fiziksel açıdan iyi bir kamp yaşandı. Eksiklerimizi hocalarımız eşliğinde gidereceğiz.”
‘Galatasaray’ın ilgisini duyunca heyecanlandım’
”Galatasaray’ın ilgisini duyunca heyecanlandım. Altay başkanı ve menajerimle birlikte güzel bir yol izlendi. O süreçte Ümit Milli Takım ’da bulunuyordum. Okan Hoca bana bu camianın neler getireceğini söyledi. Ben de Galatasaray formasıyla elimden geleni yapacağımı anlattım. Yaşım daha ufak ama uzun yıllar bu formaya hizmet etmek istiyorum. Galatasaray’la Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşamak en büyük hayalim”
‘Mustafa Denizli ile çalıştığımda kendimi futbolcu gibi hissettim’
”Futbola 6 yaşında Altay Spor Kulübü’nde spor okulunda başladım. Ben de bir gelecek gördüler ve Altay alt yapısına seçildim. U11, U12, U13 derken kendimi A takımda buldum. A takımda süre buldum, şampiyonluk yaşadım. 18 yıl sonra Süper Lig’e çıkan Altay’da forma giydim. Ardından kötü bir sezon geçti bizim için ve düştük. Sonra da benim adıma çok iyi bir başlangıç oldu ve Galatasaray’a geldim. Mustafa Denizli ile çalıştığımda kendimi futbolcu gibi hissettim. Kendisi de bana neler yaşadığını söyledi. O da bizim oturduğumuz yerlerden, oynadığımız sahalardan geçti ve ardından da teknik direktör oldu. Onun güzel tecrübeleri, güzel anıları, güzel sohbetleri her zaman bana katkı verdi.
‘İlk Avusturya kampı baya zorluydu’
”Ardından Okan hoca ile çalışmaya başladım. Galatasaray’da uzun yıllar hizmet etmiş bir futbolcu. Her geçen gün ondan ve ekibinden güzel şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Tabii ki buna futbolcu abilerim de dahil. İlk Avusturya kampı baya zorluydu. Günlük bir rutinimiz vardı. Tam alışmıştık, İstanbul’a döndük. Çok yoğun geçti ama eğlendiğimiz dönemler de oldu. Her geçen gün lige en iyi şekilde hazırlanıyoruz.”
‘Sanki imzaya geldiğimde tüm taraftarımız oradaydı’
”Tüylerim diken diken oldu. İmzaya geldiğimde stadın boş olduğunu görüyordum ama benim için öyle değildi. Ben sanki imzaya geldiğimde tüm taraftarımız oradaydı. Sahaya çıktığımda da röportaj verdiğimde de çok heyecanlıydım. Çünkü artık ben evime gelmiştim. Taraftarlarımızın önünde ilk maçıma çıktım gurur vericiydi. Taraftarımızın bana olan ilgisine, camiamıza olan katkısına çok teşekkür ediyorum. İnşallah bütünleşip daha iyi başarılara birlikte imza atarız.”
‘Bunun da heyecanı, onuru ve gururu var’
”Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek zorundayız. Çünkü biz Türkiye amblemini taşıyoruz, Türkiye’yi arkamızda hissediyoruz. Yurt dışına çıktığımızda da bunun bilincinde olarak çıkıyoruz. Maçlarımızı da bu ciddiyetle oynuyoruz. Milli takımda oynamak herkese nasip olmuyor. Gittiğimiz zaman da bunun bilincinde olarak gidiyoruz. Şimdi Galatasaray oyuncusu olarak U23 milli takımına gideceğim. Bunun da heyecanı, onuru ve gururu var. A Milli Takımımıza da Galatasaray forması ile gitmek istiyorum.”
‘Kendisinden yıl içinde de çok şey öğreneceğim’
“Takımda benimle yaşıt kardeşlerim de var, yaşı benden küçük kardeşlerim de var, benden yaşça büyük abilerim de var. Takımımızın tecrübeli isimleriyle aynı sahaya çıktım ama ben o zaman Altay formasıylaydım. Buraya geldiğimde bir diyalogumuz vardı saha içinde. Saha dışında da samimiyetimiz gittikçe artıyor. Çok tecrübeli abilerim var. Özellikle Nando’dan çok şey öğreneceğimi düşünüyorum. Galatasaray’da bir 10 yıl devirdi. Her kategoride oynadı, gerçekten çok tecrübeli. Her gün çok çalışıyor ve kendini geliştiriyor. Kendi mevkimde olan Patrick de çok tecrübeli bir oyuncu. Onun bana idmanda kattığı şeyler için de teşekkür ediyorum. Kendisinden yıl içinde de çok şey öğreneceğim. Umarım ikimiz adına da Galatasaray adına da güzel bir yıl olur. Umarım sonu şampiyonlukla biter.
‘Abim bana her gün Muslera’yı soruyor’
“Abim Eren ile aynı anda başladık Altay’da. Geçen sezon o kiralık olarak Bergama kulübüne gitti. Ardından o Altay’a döndü, ben Galatasaray’a transfer oldum. Denk gelemedik. Çok aynı sahada kalamadık. Abim kendini her gün geliştiriyor. Örnek aldığı tecrübeli isimler var. Özellikle Muslera. Bana her gün Muslera’yı soruyor. Çünkü çocukluktan bir sevdası ve dileği var. Muslera’nın 25 numara giydiği sezonu bile ilk günkü gibi hatırlıyor. Abim benim açımdan bana göre çok iyi bir kaleci. Umarım o da en kısa zamanda, en iyi şekilde Galatasarayımıza gelmeye çalışır.”
‘Yeni bir sayfa açıp, başka hikaye yazmamız lazım’
“Sezona iyi başlamamız lazım, biz Galatasarayız, Galatasaray Spor Kulübü’nün futbolcularıyız. Seri yakalamamız lazım, geçen seneyi taraftarımıza, camiamıza unutturmamız lazım. Bu sene yeni bir sayfa açıp, başka hikaye yazmamız lazım. Sonu şampiyonluk olması lazım, bunun bilincinde çalışıyoruz. Hocamız, teknik ekibimiz, Galatasaray Televizyonu çalışanları, malzemeci ekibimiz, sağlık ekibimiz desteklerini bize hissettiriyorlar. Ligin ilk maçından son maçına kadar ligi en güzel şekilde bitiririz. Galatasaray’ın bir sözü vardır; Mayıslar bizimdir!, Mayıslar inşallah bizim olur.”
‘Biz onlar için savaşacağız’
“Gittiğimiz her yerde evimizde gibi hissediyoruz. Taraftarlarımız bize her şartta, her koşulda yanımızda oluyorlar. Avusturya’dayız burada da İstanbul’daymışız gibi hissediyoruz. İlk maçımız Antalya deplasmanında. İnşallah güzel bir başlangıç olur. Taraftarlarımızın bizden istekleri, arzuları elbette var. Onlar da bizim gibi bekliyorlar, heyecanlılar. Biz onlar için savaşacağız. Onlar bizim için gerekirse tribünde defans yapsınlar. Biz de onlar için hücum yapacağız. Taraftarlarımızla birlik ve beraber olalım. İnşallah güzel bir sezon geçirelim.”