ACELECİLİK VE OLGUNLUK (MEHMET DEMİRKOL)
Beşiktaş’ın yeni savunma hattının hem uyumsuzluk hem de biraz acelecilikten yaptığı hatalar oyuna damga vurdu. Trezeguet’nin golü, bunun en tepe noktası. Masuaku kaleciye dönebilir ya da daha uygun bir pas arayabilirdi ama en uzağa topu kritik noktada kaleye paralel atmaya karar verince asist oldu. Avcı’nın bunlar konusunda hücumcularını uyardığına eminim. İlk golde savunmada kimsenin topa hareketlenmeyişi ise kornerlerdeki tek örnek değil. Korner alan savunmasında herkes alanını alır ve sonra bölgeye gelen topa hareketlenir. Hem alana göre yayılıp hem hareketsiz kalırsanız büyük sıkıntıya girersiniz. Trabzonspor savunma kanatlarını özellikle de Eren’i pek çıkarmak istemedi. Ghezzal’ı kontrol altında tutmak bu tip bir maçta olmazsa olmaz. Bunu tam yapamadılar. Ev sahibi çizgiye indi. Ancak burada da Beşiktaş’ın genel tercihi belirleyici oldu. Ortalar hemen her seferinde altı pasın içine paralel geldi. Salih ve Dele’yi birlikte içeri sokarken geriye top çıkarmaya çalışmamak -her ne kadar gol bu yolla gelse de- Trabzon’un işine yaradı.
Trezeguet dışında…
Bu sıkıntı baskının arttığı 2. yarıda da devam etti. Ghezzal’ın yokluğuna rağmen bu baskıyı kurabilmek başarı. Ama santrforu ikileyene kadar pozisyon yoğunluğu sağlanamadı. Trabzon ise Trezeguet dışında Beşiktaş savunmasıyla başa çıkabilecek bir sürat bulamayınca sonunu getiremedi. Avcı bu sonuçtan çok mutsuz değildir. İsmael ne düşünüyor bilemiyorum. Beşiktaş hızlı değil, sürekli acelesi varmış gibi oynuyor. Puan durumundaki yer kötü değil ama bu hıza bir olgunluk katmak lazım.
HAYBEYE GOLLER YERSEN! (ALİ ECE)
Beşiktaş ilk yarıda iki golü de haybeye yedi. Maxi Gomez bir ara La Liga’da Benzema’dan sonra en fazla kafa golü atan oyuncuydu. Form geçici, klas kalıcı: Trabzonspor kornerinde kafayla gol atabilecek bir numaralı olağan şüpheli Maxi Gomez’i bomboş bırakırsan golü göz göre göre yersin! İkinci yenilen gol zaten o ana kadar Beşiktaş formasıyla gayet iyi performans sergileyen Masuaku’nun bir anlık büyük hatası.
İlk yarıda Beşiktaş’ın golü tamamen Beşiktaş’ın en güçlü kanadının başarısı: Rosier çok iyi sağ bek, Ghezzal çok özel bir oyuncu lakin ikisi arkalı önlü oynayınca Beşiktaş’ın sağ kanadı ikisinin bireysel yeteneklerinin toplamından daha da güçlü! Orada Ghezzal, Rosier’yi gördükten sonra nihayet bir oyuncu bir Beşiktaş akınında havadan ezbere şişirme yerine yerden sert keserek gol opsiyonlarını çoğalttı ve Larsen kendi kalesine attı.
Beşiktaş 2-1 yenik duruma düştüğünde bile Ghezzal- Rosier kanadı umut veriyor, Beşiktaş’ın oyununa başka bir boyut katıyordu. Ta ki Ghezzal tekrar sakatlanıp çıkana kadar! Sonrasında Beşiktaş oyuncu değişiklikleriyle 4-4- 2’ye dönene kadar vasatlaştı. Dele Alli ilk yarıda kötü, ikinci yarıda iyiydi.
Beklenen performans değil
24’te müsait pozisyonda acele etmeyip sağına alarak ayak içiyle golü atması gerekirdi. Form geçici klas kalıcı diyoruz ya, o kaçırdığı klasına yakışmadı. Nathan Redmond skoru 2-2’ye getiren golde çok iyi kesti lakin ileri 3’lüyle oynarken Ghezzal’ın gerçek bir alternatifi yok, Redmond aslında solda daha etkili olabilecek bir oyuncu. Cenk’in yanı sıra Muleka’yı da hesaba katarak A planı olarak 4- 4-2 daha fazla denenebilir. Tek tek sabaha kadar oyuncuları değerlendirebiliriz lakin asıl mesele oyunculardan çok oyunda. Beşiktaş bu sezon ev sahibi olduğu ikinci derbide de tribünlerin beklediği performansı sergileyemedi. Trabzonspor’un Perşembe gecesi Monaco karşısında oynadığı maçın ertesinde beklenen fiziksel üstünlük farkını da sahaya yansıtamadı.
YİNE BİR DERBİ! (ERMAN ÖZGÜR)
Beşiktaş’ın iç saha avantajını kullanabilmek adına yapmaya çalıştığı coşkulu ve saldırgan başlangıç, Trabzonspor’un sahaya iyi yayılıp oyunu dar alana çekmesi ile boşa gitti. Ghezzal ve N’koudou’yu iyi savunan Trabzonspor kornerden Bakasetas ortasıyla Maxi Gomez ile golü bulup bu iyi savunmayı hücum başarısıyla taçlandırdı. Ghezzal-Rosier bağlantısı ile gelen Larsen golüne rağmen oyun disiplini ilk yarı boyunca Trabzonspor’dan yana oldu. Bu savunma disiplini Masuaku’yu hataya zorladı ve Trezequet net bir gol vuruşu ile tabelayı tekrar değiştirdi. Dele Alli’nin pek etliye sütlüye karışmaması ve Ghezzal’ın da sakatlanması ile Beşiktaş soyunma odasına çok sıkıntılı gitti.
Fişi çekemedi
2. yarıya baskılı başlayan taraf sıkıntılara rağmen Beşiktaş’tı ancak hücumda final paslarının başarısızlığı, kamikaze gibi çıkışların dönüşünde Trabzonspor’un yakaladığı boş alanlar dikkat çekti. 60 dakikada Josef hatasında Bardhi golü atsa maçın fişini çekebilirdi. Beşiktaş için kısır döngü Valerien İsmael’in inadından vazgeçip Cenk ve Gedson’u erken oyuna aşması ile son buldu. Weghorst’un direkten dönen kafasını gol yapan Cenk Tosun skoru dengeledi. Beşiktaş hamlelerin karşılığını 1 puan olarak aldı belki ama büyük resme bakınca kendi sahasında yine bir derbide 2 puan kaybetmiş oldu. Trabzonspor ise Monaco zaferinden sonra İstanbul deplasmanından aldığı puanla sahadan mutlu ayrılan taraftı.
KIRMIZI AĞIR OLDU (DENİZ ÇOBAN)
Zor geçmeye aday ve kritik pozisyonların yaşanması muhtemel maç, uzatma dakikaları hariç, çok sakin bir ortamda ve hakem ekibi açısından hayli kolay geçti. 90 dakika boyunca hiçbir ceza sahası pozisyonu yaşanmadı. Uzatma dakikalarında yaşanan gerginlikler erken dakikalarda yaşanmış olsa, hakem ekibi zorlanacağının sinyallerini verdi. Maçın hemen başında 7. dakikada Hamsik, Salih’in ayağına net bir şekilde basıyor. Beşiktaş lehine serbest vuruş verilerek, Hamsik’e sarı kart çıkması gerekirken hakem oyunu devam ettirdi. 32. dakikada Bakasetas Montero’ya yaptığı faulden sonra sarı kart gördü. Karar doğruydu, sarı kart yeterliydi, kırmızı kart olmazdı. 48. dakikada Weghorst’un golünün faul gerekçesiyle iptali doğruydu. Beşiktaşlı oyuncu topu kazanırken Hamsik’e çok net faul yapmıştı.
Kendisi verse tamam!
49. dakikada D. Alli’yi çekerek etrafında döndüren Hamsik avantaj sonrası sarı kart görmeliydi. Atmosfer, hakem 5 dakika uzatmayı gösterdiği anda yükseldi. Rosier ve Bardhi’nin birbirine karşı yaptığı sportmenlik dışı davranışlara doğru iki sarı kart çıktı. 90+5. dakikada topla hücuma kalkan Gedson’u, Yusuf Yazıcı faulle durdurdu. Hakem sarı kartını gösterdi. VAR devreye girince Yusuf kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Yusuf rakibini durdurmak amacıyla bu faulü yaparken, rakibinin savunmasız bir bölgesine hamle yapıyor ancak bu darbeyaralayıcı görünmüyor. Gerekli güç transferi gerçekleşmiyor. Hakem kendisi kırmızı kart gösterse: “Öyle gördü” diyebilirim, “sınırda” diyebilirim, “hakem takdiri” diyebilirim ama bu pozisyonda VAR müdahalesine asla katılmam.
1 PUAN ÖNEMLİ (OLCAY ÇAKIR)
Monaco maçında harika işler yapan Trabzonspor için bu karşılaşmada güç ekonomik kullanılmak zorundaydı. Son derece kontrollü başladılar oyuna… Daha çok bekleyen gibi gözüken ama fırsat kollayan bir Trabzonspor vardı ilk bölümde… Ev sahibi Beşiktaş ise beklendiği gibi önde baskıyla oyunun kontrolünü daha en baştan elinde tutma niyetindeydi… Trabzonspor merkezi son derece başarılı kapatırken, rakibi Beşiktaş’ı kanatlara mecbur bıraktı… Bu seçenekte de Weghorst’un her iki kanada yaklaşıp duvar oluşu dikkatlerden kaçmadı. Beşiktaş’ın defanstan oyun başlatma seçeneklerinin hepsinde bu kez ön alan baskısıyla Trabzonsporlu oyuncular rakiplerinin tüm oyun kurma seçeneklerini etkisiz hale getirdiler… Trabzonspor gücünü 90 dakikaya yayabilmek adına ilk 45 dakikada özellikle “Tempoyu ben ayarlarım” diyen taraftı… Dakikalar 11 olduğunda Trabzonspor bir korner atışından Maxi Gomez’le golü bulan taraf oldu. Yine bir kornerden ikiyi de bulabilirlerdi. Son dönemin formsuz ismi Larsen’in kendi kalesine golü durumu eşitledi.
Büyük ve stratejik
Baskı modeliyle Trabzonspor ikinci golü de bulup soyunma odasına avantajlı gitti. İkinci yarı başladığında bu kez tempoyu ben ayarlarım diyen taraf Beşiktaş takımı oldu ve bu tempo Trabzonspor’un daha da yorulmasına sebep oldu. Yorgunluk emareleri, kenardan katkı düzeyleri Beşiktaş lehine olunca Trabzonspor açıkçası durumu mecburiyetler nedeniyle idare eden taraf oldu. İki kez öne geçip berabere kalmak kötü gözükse de, deplasmanda bir büyük ve stratejik önemde karşılaşmadan bir puanla çıkmak önemliydi. Üstelik enerjisinin büyük bölümünü Monaco maçında tüketmişken…
COŞKU, TEMPO VE HATALAR (TUNÇ KAYACI)
Güzel bir zeminde dolu tribünler önünde hareketli ve tempolu bir maç izledik. Beşiktaş zirve yarışında evinde kazanıp avantajını kullanmak istiyordu. Trabzonspor ise belki yorgun ama Monaco zaferinin moraliyle gelmişti bu deplasmana. Beklediğimiz gibi oyuna baskı ile başlayan Beşiktaş’ın rakibini hataya zorlayıp erken gol bulma hedefi Trabzonspor duvarına çarptı. Bordo- Mavilliler böyle bir baskıya hazır olduklarını geriden panik yapmadan ayağa oynayarak gösterdi. Kornerden gelen Gomez golünde ilk defa bir arada oynayan Tayyip-Montero ikilisinin hatası büyüktü.
Sonrasında denge kurma çabaları ve Beşiktaş’ın kanatları da kullanarak gol arayışı vardı. Bu defa da Rosier’in sağ kanattan yerden ortasında Uğurcan’ın hatası ve Lerson’un kendi kalesine attığı Beşiktaş golünü izledik. İlk yarıda aslında hataların ast düzey olduğu bir maç izledik. Masuaku’nun hatalı yan pasında Trezeguet affetmedi ve Trabzonspor 2-1 öne geçti. Saha planlaması açısından Trabzonspor bu yarıda daha başarılıydı ve kontrollü bir futbolla oyunu tutmayı başardı.
Risk alıp, galibiyet aradı
Beşiktaş ise taraftarının baskısıyla çabuk oynamak isterken telaşlı futbol hem ofansif verimsizliği getirdi hem de defansif hataları getirdi. İkinci yarı Valerien, Ghezzal’ı oyundan alırken bence Dele Alli de çıkmalıydı. 65’ten sonra Salih ve Dele Alli ile orta alandan alıp Cenk Tosun ve Gedson ile hamlesini yapan Beşiktaş teknik direktörü meyvesini tecrübeli forvetin golüyle beraberliği aldı. Abdullah Avcı 80’de orta alanın iki etkili ismi Bakasetas ve Hamsik’i alıp Siopis ile Yusuf Yazıcı’yı oyuna aldı.
Aslında bu dakikada orta alanda bu riski alırken kafasında bir galibiyet planı yaptı sanırım Abdullah Avcı. Son bölümde Beşiktaş’ın 3. golü bulmak için kurduğu baskıya karşı direnen ve rakibini ceza alanı dışında karşılayan Trabzonspor mücadelesini izledik. Coşkulu temposu yüksek 90 dakikada savunma hatalarından oluşan 4 gol vardı ama kazanan yoktu.
PUANLARI PAYLAŞTILAR (ORHAN YILDIRIM)
Şampiyonluk hedefleyen iki takımın mücadelesi nefesleri kesti. Trabzonspor iki kez öne geçti, Kartal pes etmeyip yakaladı. Fenerbahçe’den sonra, Karadeniz ekibine de iki puan kaptıran Beşiktaş’ta, tribünler Ismael’i istifaya davet etti.
Beşiktaş maça baskılı başladı. Savunmada kalan Trabzonspor’un üstüne gitti. Özellikle sol kanattan ataklar denedi. Her geçen dakika gole doğru giderken, topu ağlarında gördü. Bakasetas’ın köşe atışından gelen topta, Gomez hiçbir baskı görmeden kafayı vurdu: 0-1. Trabzonspor, 11’de bulduğu golle silkelendi. Güven bulup hücuma çıktı. Bunu yaparken de arkada açıklar verdi. Weghorst ve Dele Alli aynı pozisyon içinde sonuca gidemedi. Ardından Hamsik kaçırdı. 29’da, Rosier’in, sert topunda Larsen kendi kalesine attı: 1-1. Skora ve oyuna denge geldikten sonra karşılıklı ataklar vardı. 36’da Masuaku’nun hatalı geri pasında, Trezeguet faturayı kesti: 1-2. Uzatmada Weghorst’un kafa şutu skoru değiştirmeye yetmedi. Bu yarıda, Hugo; Weghorst ile adeta yapışık gibi oynadı… Souza-Bakasetas eşleşmesi yüksek mücadeleye sahne oldu.
Taraftar istedi Ismael yaptı
İkinci yarı başında müthiş baskı kuran Kartal, golü bulamadı. Kontratağa dönen Karadeniz temsilcisi, Bardhi ile boş kaleye kaçırdı. Sıkışan oyunu izleyen kenar yönetimi, tribünler uyandırdı! ‘Ismail uyuma, değişiklik yapsana…’ diye tempo tuttu. Fransız hoca buna seyirci kalmayıp, 68’de; Cenk ve Gedson’u sahaya sürdü. Cenk oyuna girdikten iki dakika sonra golünü attı: 2-2. Milli yıldız, Weghorst’un üst direkten dönen topunu takip edip, skora denge getirmesini bildi.
Oyunun son bölümleri büyük çekişme ve mücadele içinde geçti. Karşılıklı ataklar, gol denemeleri heyecan yarattı. Uğurcan ve Ersin kurtarışlar yaptı. Yüksek tempo, gerginlik yarattı. Yusuf Yazıcı, ‘VAR’ uyarısı ile atıldı.
Trezeguet dışında…
Bu sıkıntı baskının arttığı 2. yarıda da devam etti. Ghezzal’ın yokluğuna rağmen bu baskıyı kurabilmek başarı. Ama santrforu ikileyene kadar pozisyon yoğunluğu sağlanamadı. Trabzon ise Trezeguet dışında Beşiktaş savunmasıyla başa çıkabilecek bir sürat bulamayınca sonunu getiremedi. Avcı bu sonuçtan çok mutsuz değildir. İsmael ne düşünüyor bilemiyorum. Beşiktaş hızlı değil, sürekli acelesi varmış gibi oynuyor. Puan durumundaki yer kötü değil ama bu hıza bir olgunluk katmak lazım.
HAYBEYE GOLLER YERSEN! (ALİ ECE)
Beşiktaş ilk yarıda iki golü de haybeye yedi. Maxi Gomez bir ara La Liga’da Benzema’dan sonra en fazla kafa golü atan oyuncuydu. Form geçici, klas kalıcı: Trabzonspor kornerinde kafayla gol atabilecek bir numaralı olağan şüpheli Maxi Gomez’i bomboş bırakırsan golü göz göre göre yersin! İkinci yenilen gol zaten o ana kadar Beşiktaş formasıyla gayet iyi performans sergileyen Masuaku’nun bir anlık büyük hatası.
İlk yarıda Beşiktaş’ın golü tamamen Beşiktaş’ın en güçlü kanadının başarısı: Rosier çok iyi sağ bek, Ghezzal çok özel bir oyuncu lakin ikisi arkalı önlü oynayınca Beşiktaş’ın sağ kanadı ikisinin bireysel yeteneklerinin toplamından daha da güçlü! Orada Ghezzal, Rosier’yi gördükten sonra nihayet bir oyuncu bir Beşiktaş akınında havadan ezbere şişirme yerine yerden sert keserek gol opsiyonlarını çoğalttı ve Larsen kendi kalesine attı.
Beşiktaş 2-1 yenik duruma düştüğünde bile Ghezzal- Rosier kanadı umut veriyor, Beşiktaş’ın oyununa başka bir boyut katıyordu. Ta ki Ghezzal tekrar sakatlanıp çıkana kadar! Sonrasında Beşiktaş oyuncu değişiklikleriyle 4-4- 2’ye dönene kadar vasatlaştı. Dele Alli ilk yarıda kötü, ikinci yarıda iyiydi.
Beklenen performans değil
24’te müsait pozisyonda acele etmeyip sağına alarak ayak içiyle golü atması gerekirdi. Form geçici klas kalıcı diyoruz ya, o kaçırdığı klasına yakışmadı. Nathan Redmond skoru 2-2’ye getiren golde çok iyi kesti lakin ileri 3’lüyle oynarken Ghezzal’ın gerçek bir alternatifi yok, Redmond aslında solda daha etkili olabilecek bir oyuncu. Cenk’in yanı sıra Muleka’yı da hesaba katarak A planı olarak 4- 4-2 daha fazla denenebilir. Tek tek sabaha kadar oyuncuları değerlendirebiliriz lakin asıl mesele oyunculardan çok oyunda. Beşiktaş bu sezon ev sahibi olduğu ikinci derbide de tribünlerin beklediği performansı sergileyemedi. Trabzonspor’un Perşembe gecesi Monaco karşısında oynadığı maçın ertesinde beklenen fiziksel üstünlük farkını da sahaya yansıtamadı.
YİNE BİR DERBİ! (ERMAN ÖZGÜR)
Beşiktaş’ın iç saha avantajını kullanabilmek adına yapmaya çalıştığı coşkulu ve saldırgan başlangıç, Trabzonspor’un sahaya iyi yayılıp oyunu dar alana çekmesi ile boşa gitti. Ghezzal ve N’koudou’yu iyi savunan Trabzonspor kornerden Bakasetas ortasıyla Maxi Gomez ile golü bulup bu iyi savunmayı hücum başarısıyla taçlandırdı. Ghezzal-Rosier bağlantısı ile gelen Larsen golüne rağmen oyun disiplini ilk yarı boyunca Trabzonspor’dan yana oldu. Bu savunma disiplini Masuaku’yu hataya zorladı ve Trezequet net bir gol vuruşu ile tabelayı tekrar değiştirdi. Dele Alli’nin pek etliye sütlüye karışmaması ve Ghezzal’ın da sakatlanması ile Beşiktaş soyunma odasına çok sıkıntılı gitti.
Fişi çekemedi
2. yarıya baskılı başlayan taraf sıkıntılara rağmen Beşiktaş’tı ancak hücumda final paslarının başarısızlığı, kamikaze gibi çıkışların dönüşünde Trabzonspor’un yakaladığı boş alanlar dikkat çekti. 60 dakikada Josef hatasında Bardhi golü atsa maçın fişini çekebilirdi. Beşiktaş için kısır döngü Valerien İsmael’in inadından vazgeçip Cenk ve Gedson’u erken oyuna aşması ile son buldu. Weghorst’un direkten dönen kafasını gol yapan Cenk Tosun skoru dengeledi. Beşiktaş hamlelerin karşılığını 1 puan olarak aldı belki ama büyük resme bakınca kendi sahasında yine bir derbide 2 puan kaybetmiş oldu. Trabzonspor ise Monaco zaferinden sonra İstanbul deplasmanından aldığı puanla sahadan mutlu ayrılan taraftı.
KIRMIZI AĞIR OLDU (DENİZ ÇOBAN)
Zor geçmeye aday ve kritik pozisyonların yaşanması muhtemel maç, uzatma dakikaları hariç, çok sakin bir ortamda ve hakem ekibi açısından hayli kolay geçti. 90 dakika boyunca hiçbir ceza sahası pozisyonu yaşanmadı. Uzatma dakikalarında yaşanan gerginlikler erken dakikalarda yaşanmış olsa, hakem ekibi zorlanacağının sinyallerini verdi. Maçın hemen başında 7. dakikada Hamsik, Salih’in ayağına net bir şekilde basıyor. Beşiktaş lehine serbest vuruş verilerek, Hamsik’e sarı kart çıkması gerekirken hakem oyunu devam ettirdi. 32. dakikada Bakasetas Montero’ya yaptığı faulden sonra sarı kart gördü. Karar doğruydu, sarı kart yeterliydi, kırmızı kart olmazdı. 48. dakikada Weghorst’un golünün faul gerekçesiyle iptali doğruydu. Beşiktaşlı oyuncu topu kazanırken Hamsik’e çok net faul yapmıştı.
Kendisi verse tamam!
49. dakikada D. Alli’yi çekerek etrafında döndüren Hamsik avantaj sonrası sarı kart görmeliydi. Atmosfer, hakem 5 dakika uzatmayı gösterdiği anda yükseldi. Rosier ve Bardhi’nin birbirine karşı yaptığı sportmenlik dışı davranışlara doğru iki sarı kart çıktı. 90+5. dakikada topla hücuma kalkan Gedson’u, Yusuf Yazıcı faulle durdurdu. Hakem sarı kartını gösterdi. VAR devreye girince Yusuf kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Yusuf rakibini durdurmak amacıyla bu faulü yaparken, rakibinin savunmasız bir bölgesine hamle yapıyor ancak bu darbeyaralayıcı görünmüyor. Gerekli güç transferi gerçekleşmiyor. Hakem kendisi kırmızı kart gösterse: “Öyle gördü” diyebilirim, “sınırda” diyebilirim, “hakem takdiri” diyebilirim ama bu pozisyonda VAR müdahalesine asla katılmam.
1 PUAN ÖNEMLİ (OLCAY ÇAKIR)
Monaco maçında harika işler yapan Trabzonspor için bu karşılaşmada güç ekonomik kullanılmak zorundaydı. Son derece kontrollü başladılar oyuna… Daha çok bekleyen gibi gözüken ama fırsat kollayan bir Trabzonspor vardı ilk bölümde… Ev sahibi Beşiktaş ise beklendiği gibi önde baskıyla oyunun kontrolünü daha en baştan elinde tutma niyetindeydi… Trabzonspor merkezi son derece başarılı kapatırken, rakibi Beşiktaş’ı kanatlara mecbur bıraktı… Bu seçenekte de Weghorst’un her iki kanada yaklaşıp duvar oluşu dikkatlerden kaçmadı. Beşiktaş’ın defanstan oyun başlatma seçeneklerinin hepsinde bu kez ön alan baskısıyla Trabzonsporlu oyuncular rakiplerinin tüm oyun kurma seçeneklerini etkisiz hale getirdiler… Trabzonspor gücünü 90 dakikaya yayabilmek adına ilk 45 dakikada özellikle “Tempoyu ben ayarlarım” diyen taraftı… Dakikalar 11 olduğunda Trabzonspor bir korner atışından Maxi Gomez’le golü bulan taraf oldu. Yine bir kornerden ikiyi de bulabilirlerdi. Son dönemin formsuz ismi Larsen’in kendi kalesine golü durumu eşitledi.
Büyük ve stratejik
Baskı modeliyle Trabzonspor ikinci golü de bulup soyunma odasına avantajlı gitti. İkinci yarı başladığında bu kez tempoyu ben ayarlarım diyen taraf Beşiktaş takımı oldu ve bu tempo Trabzonspor’un daha da yorulmasına sebep oldu. Yorgunluk emareleri, kenardan katkı düzeyleri Beşiktaş lehine olunca Trabzonspor açıkçası durumu mecburiyetler nedeniyle idare eden taraf oldu. İki kez öne geçip berabere kalmak kötü gözükse de, deplasmanda bir büyük ve stratejik önemde karşılaşmadan bir puanla çıkmak önemliydi. Üstelik enerjisinin büyük bölümünü Monaco maçında tüketmişken…
COŞKU, TEMPO VE HATALAR (TUNÇ KAYACI)
Güzel bir zeminde dolu tribünler önünde hareketli ve tempolu bir maç izledik. Beşiktaş zirve yarışında evinde kazanıp avantajını kullanmak istiyordu. Trabzonspor ise belki yorgun ama Monaco zaferinin moraliyle gelmişti bu deplasmana. Beklediğimiz gibi oyuna baskı ile başlayan Beşiktaş’ın rakibini hataya zorlayıp erken gol bulma hedefi Trabzonspor duvarına çarptı. Bordo- Mavilliler böyle bir baskıya hazır olduklarını geriden panik yapmadan ayağa oynayarak gösterdi. Kornerden gelen Gomez golünde ilk defa bir arada oynayan Tayyip-Montero ikilisinin hatası büyüktü.
Sonrasında denge kurma çabaları ve Beşiktaş’ın kanatları da kullanarak gol arayışı vardı. Bu defa da Rosier’in sağ kanattan yerden ortasında Uğurcan’ın hatası ve Lerson’un kendi kalesine attığı Beşiktaş golünü izledik. İlk yarıda aslında hataların ast düzey olduğu bir maç izledik. Masuaku’nun hatalı yan pasında Trezeguet affetmedi ve Trabzonspor 2-1 öne geçti. Saha planlaması açısından Trabzonspor bu yarıda daha başarılıydı ve kontrollü bir futbolla oyunu tutmayı başardı.
Risk alıp, galibiyet aradı
Beşiktaş ise taraftarının baskısıyla çabuk oynamak isterken telaşlı futbol hem ofansif verimsizliği getirdi hem de defansif hataları getirdi. İkinci yarı Valerien, Ghezzal’ı oyundan alırken bence Dele Alli de çıkmalıydı. 65’ten sonra Salih ve Dele Alli ile orta alandan alıp Cenk Tosun ve Gedson ile hamlesini yapan Beşiktaş teknik direktörü meyvesini tecrübeli forvetin golüyle beraberliği aldı. Abdullah Avcı 80’de orta alanın iki etkili ismi Bakasetas ve Hamsik’i alıp Siopis ile Yusuf Yazıcı’yı oyuna aldı.
Aslında bu dakikada orta alanda bu riski alırken kafasında bir galibiyet planı yaptı sanırım Abdullah Avcı. Son bölümde Beşiktaş’ın 3. golü bulmak için kurduğu baskıya karşı direnen ve rakibini ceza alanı dışında karşılayan Trabzonspor mücadelesini izledik. Coşkulu temposu yüksek 90 dakikada savunma hatalarından oluşan 4 gol vardı ama kazanan yoktu.
PUANLARI PAYLAŞTILAR (ORHAN YILDIRIM)
Şampiyonluk hedefleyen iki takımın mücadelesi nefesleri kesti. Trabzonspor iki kez öne geçti, Kartal pes etmeyip yakaladı. Fenerbahçe’den sonra, Karadeniz ekibine de iki puan kaptıran Beşiktaş’ta, tribünler Ismael’i istifaya davet etti.
Beşiktaş maça baskılı başladı. Savunmada kalan Trabzonspor’un üstüne gitti. Özellikle sol kanattan ataklar denedi. Her geçen dakika gole doğru giderken, topu ağlarında gördü. Bakasetas’ın köşe atışından gelen topta, Gomez hiçbir baskı görmeden kafayı vurdu: 0-1. Trabzonspor, 11’de bulduğu golle silkelendi. Güven bulup hücuma çıktı. Bunu yaparken de arkada açıklar verdi. Weghorst ve Dele Alli aynı pozisyon içinde sonuca gidemedi. Ardından Hamsik kaçırdı. 29’da, Rosier’in, sert topunda Larsen kendi kalesine attı: 1-1. Skora ve oyuna denge geldikten sonra karşılıklı ataklar vardı. 36’da Masuaku’nun hatalı geri pasında, Trezeguet faturayı kesti: 1-2. Uzatmada Weghorst’un kafa şutu skoru değiştirmeye yetmedi. Bu yarıda, Hugo; Weghorst ile adeta yapışık gibi oynadı… Souza-Bakasetas eşleşmesi yüksek mücadeleye sahne oldu.
Taraftar istedi Ismael yaptı
İkinci yarı başında müthiş baskı kuran Kartal, golü bulamadı. Kontratağa dönen Karadeniz temsilcisi, Bardhi ile boş kaleye kaçırdı. Sıkışan oyunu izleyen kenar yönetimi, tribünler uyandırdı! ‘Ismail uyuma, değişiklik yapsana…’ diye tempo tuttu. Fransız hoca buna seyirci kalmayıp, 68’de; Cenk ve Gedson’u sahaya sürdü. Cenk oyuna girdikten iki dakika sonra golünü attı: 2-2. Milli yıldız, Weghorst’un üst direkten dönen topunu takip edip, skora denge getirmesini bildi.
Oyunun son bölümleri büyük çekişme ve mücadele içinde geçti. Karşılıklı ataklar, gol denemeleri heyecan yarattı. Uğurcan ve Ersin kurtarışlar yaptı. Yüksek tempo, gerginlik yarattı. Yusuf Yazıcı, ‘VAR’ uyarısı ile atıldı.