featured

Milli tekvandocu Kübra Dağlı, FANATİK’e konuştu: ‘Erkek sporu’ algısını yıktım

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya ve Avrupa şampiyonlukları sahibi, milli tekvandocu ve Red Bull sporcusu Kübra Dağlı, FANATİK’e özel açıklamalarda bulundu.

Dağlı, spora başlama hikayesini anlattı ve başarılarıyla önyargıları tek tek kırdığını söyledi.

Lunaparktaki boks makinesi tekmelerinden nasibini aldı, gücüne makine dayanamadı bozuldu… Ne söylemek istersin?

Bir kere benim babam boksör. Yumruk da atabilirdim ama kendi branşıma uydurdum. Beklemediğim bir şekilde oldu.

Gerçekleştirmek istediğin bir hayalin var mı?

Dünya Şampiyonası’nda fark yaratak şampiyon olmak ve her geçen gün kendimden daha iyi olmak istiyorum. Bir önceki günden daha iyi olmak istiyorum. Spor kariyerim bittikten sonra benim gibi bir dünya şampiyonu da yetiştirmek istiyorum.

Seninle ilgili yıktığın en büyük önyargı hangisiydi?

Başlı başına tekvandoya başlamam insanların önyargısıyla karşılaştım. ‘Kız kısmı spor mu yapar?’ ve ‘Bu erkek sporu’ diye başladılar önden. Ben tekvandoya başladım sonrasında ‘Devam etme, bacakların yamulur, seni alan olmaz’ demeye başladılar. Ondan sonra başarılı olmaya başladım, ‘Şansı yaver gitti’ dediler. İkinci kez Avrupa şampiyonu oldum, bu kez takım olarak Emirhan’la şampiyon olduk. Bu sefer de ‘Kız işte tek başına yapamadı, Emirhan sayesinde şampiyon oldu’ demeye başladılar. Ardından dünya şampiyonu oldum, ‘Başörtülü nasıl şampiyon oldun?’ ve ‘Vay be artık biz de yapalım, ön yargımızı kırdın’ demeye başladılar. Sürekli bir bahaneleri var insanların ama başarılarımla onların önyargılarını kırdım. Kendim de biraz önyargılıyım aslında. Bir işe girmeden, ‘Ben bunu yapabilir miyim?’ derim hep, kendime güvenemem o an belki ama yapabilmek için de tüm enerjimi veririm. Aslında korkularım beni cesaretleniyor.

En beğendiğin sporcu kim?

Tekvandocuyum, tekvando da Kore’nin ata sporu. Kore’de bakış açısı ve başarılarıyla Koreli sporcu ve ayrıca o da Red Bull sporcusu Shin Min Cheol’ü beğeniyorum. Çok farklı bir sporcu. Hem karakteriyle çok düzgün hem de tekvandosuyla çok iyi. Belki tekvandoda ondan daha iyi sporcular var ama o bir sözüyle insanları ikna edebilir.

63ad60aa66a97c859c1fe961

Kariyerindeki kırılma anı hangisi?

2014’te Meksika’da dünya ikincisi olmuştum ama o zaman sanki ben dünya şampiyonu olmuşum gibi rakiplerim ve diğer insanlar benimle fotoğraf çekilmeye başladılar. Orada kendi kendime, ‘Ben dünya şampiyonu olmadım ki…’ dedim. Ama sanırım orada bir ışık verdim insanlara. Genel olarak bakacak olursak dünya şampiyonluğum kırılma anı diyebilirim. Olay çok başka yerlere geldi. Kendimi o zaman daha net bir sporcu olarak görmeye başladım ve ‘Eyvah şimdi başlıyor asıl maraton’ dedim. Dünya şampiyonluğu öncesinde açtım, o hedefle çalışıyordum, şampiyon olduktan sonra ise artık orada kalmam lazım, yerimi korumam lazım diye düşündüm. Beklentiler artmıştı çünkü, daha çok çalışmalıydım. Destek gördüm çok ama çok da köstek olan oldu. Spor hayatımın başından bu yana benim kadar eleştiri alıp da hâlâ devam eden çok kişi yoktur.

En çok kimlerden destek gördün?

Elbette ilk olarak ailemden. Babam sporcu zaten. İkinci olarak antrenörüm, hatta ben onu da ailemin içine koyuyorum. Bana çok emek verdi, benimle aynı anda kalktı, aynı anda yedi, aynı anda yattı. Ekstradan zaman ayırdı bana. Özlem hocamla tanışmasaydım belki bu başarıları elde edemezdim. Aynı şekilde takım arkadaşım Emirhan Muran. Çoğu başarıyı birlikte elde ediyoruz, aynı anda idman yapıyoruz. Destekçilerim, sponsorlarım… Onlar olmasa belki bir zaman sonra sporu bırakmak zorunda kalırdım, maddi anlamda destek gerekiyor. Red Bull Türkiye bana çok destek oldu, teşekkür ediyorum. Bana gelip, ‘Abla spor yapmak istiyorum ama ailem izin vermiyor’ şikayetiyle gelenler var. ‘Kız kısmı spor mu yapar?’ düşüncesi hakim. Tam tersi asıl o kızı başlatacaksın spora, kendine özgüveni olsun, kendini koruyabilsin. Spor önce insana kendini terbiye etmeyi öğretir. Ailelere sesleniyorum, çocuklar spora başlasın.

2022 yılı nasıl geçti?

Çok iyi başladım seneye. Dünya şampiyonluğunu tekrardan almaya niyetliydim. Sabah 5’te falan kalkıp sıkı sıkı çalışıyorum. Dünya Şampiyonası, Nisan’da olacaktı. Artık zaman yaklaşırken, milli takım olarak kampa girmemiz lazım ama ses seda yok. Bir baktık Dünya Şampiyonası’na gidilmeme kararı alınmış. Federasyon bu kararı alıyor ve nedenini koronavirüsten dolayı karantina süresinin uzayacağına ve bununla birlikte bütçenin yetmediğine dair bir açıklamayla duyurdu. Halbuki karantinadan muaf belgesi vardı, karantinaya girmeyecektik. Gitmeme kararı alınınca öyle bir yıkıldım ki… Bu bir kez de olmadı, 3-4 sefer gidilmedi. Bir sporcunun kendini gösterdiği yer bu platformlar. O kadar da emek verip, başarılı olduğumuz halde orada olamamak, ülkemizi temsil edememek üzücü. Türkiye Şampiyonası’nda iki altın madalya kazandım, Dünya Şampiyonası’ndan önce olsa ben gidecektim oraya. En son bizi 2016’da Dünya Şampiyonası’na götürdüler, her yerde duyurmaya çalışıyoruz. Sporcular sporu böyle bırakıyor, ‘Milli sporcuları şampiyonaya götürmüyorlar, biz nasıl gidelim?’ diyerek bırakıyorlar. Umarım bu cümlelerim gereken yerlere ulaşır.

Milli tekvandocu Kübra Dağlı, FANATİK’e konuştu: ‘Erkek sporu’ algısını yıktım

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

BültenSpor - Spor Dünyasının Bülteni ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!